ÜT : " BAYRAM GÜNLERİNE SİTEMİMDİR "

'NOSTALJİ' DEN KALAN YAZILAR

ÜMİT TELLİ 'NİN KALEMİNDEN

" BAYRAM GÜNLERİNE SİTEMİMDİR "

- Ümit TELLİ -

"Beni ciddiye Alıp bu Resimlerde ki anılara benimle dalarmısınız bilmem bunları okurken.
Yazacaklarım sizleri ne kadar etkiler ? Bilmiyorum..
Ben ki ;
Seksenlerin çocuğuyum.
GOÇ EMMİNİN kurabiyeleri tadında büyüdüm.
O Siyah-Beyaz Günler'de Bayramlar Onun elinden Şekilli şekilli kurabiyeler yemek demekti çünkü.
Şayet törenlere katılınacaksa konu komşudan oğlanların kızların üstüne üst-baş uydurmakla başlardı evlerde bayramlar.
Fakirlik ! Gözü kör olsun.
Onun bunun elbisesi değildi ki mesele. Bayramdı ve bayramda çocuklar Aileleri temsil ederdi önce , sonra sınıfını Öğretmenini ve Okulunu temsil ederdi. Bandoya girmek herkese nasip olmaz Hele hele o bando Takımının başında işaret değneğiyle onları yönetmek maestronun anlamını bilenler için harikulade bir olaydı. Pelerin Kask ve botlar okulların naftalin kokulu mahzenlerinden çıkarılır boya posa göre dağıtılırdı.folklor'a seçilenlerin aileleri ayrıca tatlı bir Telaş yaşar , manifaturacılarda saten kumaş ararlardı , şalvarlar için. Okullar birbiriyle yarışırdı adeta.Törenler önce Okulda Atatürk Büstünün önünde başlar sonra Istiklal'in ordan Adliyenin hükümet Binasının önüne uygun adım Bandonun verdiği Tempoyla rapdı rap rap gidilirdi.Yürüyüşü bozanlar Hocalardan nazikçe paparayı yerdi. En çok da Arka sıralar bozardı yürüyüşün ahengini. Az ilerde Fatih ilkokulun bandosunun sesi karışırdı. Onlar Konuk Caddesinden gelirlerdi. Yamaçtan inerken Tüm ŞEBINKARAHISAR bizim bandonun Tonlarıyla çınlardı.
Aha ! Derlerdi. FATİH ILKOKULU Geliyor!
Nasıl da gurur duyardık Nasılsa Onurlanırdık. İstiklal da kimdi ki ? Bizim bandomuzu bastırsın. Anneler Babalar şimdiki gibi çocukların Ardında olmazlardı. Bilirlerdi ki yavruları en iyi şekilde temsil edecek onları.Sıkıntı yoktu yani. Meydan Çeşmesi'nin etrafından doğruca Hükümet'in oraya gidilir evvelden ayrılmış saflarda yerlerini karmaşa içinde alırlardı. Bizim Okul genelde Ziraatın oraya denk gelirdi.Hizalara bozulmasın diye Hocalar bir o yana bir bu yana koşuşturup dururlardı. Disiplin bambaşkaydı o devirde. Korkumuzla Karışık SAYGI duyardık Öğreticilerimize. Şimdi nerdeee ? Neyse.
Şimdiki gibi pop-top şarkılar hoparlörlerden bangırdamazdı. Çocuklar ne idüğü bellisiz Uydurma oyunlar oynamazdı. Canııım Davul Zurnamız vardı. Asaletiyle Dik Horon oynarlardı. Has Adam Ağabeylerimiz Ablalarımız.Akşama Askerlerin yapacağı fener Alayı heyecanla beklenirdi o zamanlar.
Her yer rengarenk her yer cıvıl cıvıl olurdu. Yolun kaldırıma bakan yerlerinde olurdu çocukların gözleri. Anneler oradaydı. Babalar oradaydı. Evlatlarına göz edip , onları beklediklerini göstermek Amacıyla.
Sonrasın da Toros dondurmacıdan dondurma yemek ve Elvan gazozları tüketmek vardı Ailecek. Güzel duygudur herhalde. Ben bilmem. Bildiğim tek şey Annemin o Günlerde bile benim omuzuma boya sandığını iliştirip ;
Hadi bugün Kalabalık olur Oğlum. Bayram bizim neyimize ! Demesiydi. Olmadı yani. Hiç bir zaman törenlere katılamadım.O heyecanı orada bulunan Arkadaşlarımla paylaşamadım.Barış da Neşe'de yaşadım olabildiğince. Tören Biter ve Okullar dağıtılınca Yanına koşacak Ebeveynim olmadı Hiç zaten.
Ve Ben !
O sarı Saçlı tıska boyacı çocuk !!
Tören Öncesinde Epeyce boyadığım Keçe kokulu altı perçinli Ayakkabılardan Küçücük parmaklarıma bulaşan
o siyah-kahverengi badem Yağlı cilâ kokulu ellerimle Kendimi ödüllendirir Bir Kurabiye de ben Alırdım Goç Emmiden çocuk yüreğime kendime Büyüklük ederek Hamdolsun.
Sonrası ise ardıma bile bakmadan Meydan Çeşme'nin oraya yüremekti.
Ağzımda her zaman ki Nidâyla aynı ezber Haykırış vardı Hayata ..
BOYAYALIM ABİLER !
BADEM YAĞLI !
BOL CİLALI !

Daşmahleli

23 Nisan 2015

Ümit Telli

www.sebinmedya.com yazarı "