Güven Gürbüz Yazdı : " AYRI, AYRI. VARDIR BİR GAYRI."

 

GÜVEN GÜRBÜZ YAZDI;

AYRI, AYRI. VARDIR BİR GAYRI.

Der kimi; Sakalım yok ki sözüm dinlensin. Bir diğeri; Kim duyarsa o'na seslensin. Duyan beri gelsin.
Söyleriz söylediğimizi. Unuturuz dünkü yediğimizi. Duyuramadık sesimizi. Aradık ne kadar varsa vekilimizi.
Yıllardır söyleriz şarkımızı. Dile getiririz memleket aşkımızı. Velakin gurbet ellerde buluruz ekmeğimizi, aşımızı.
Vilayetlik, Vilayetlik. Gösteremedik mi acaba dirayetlik? Şebinkarahisar dedik.İade istedik. İade-i itibar dedik.
Siyasiler bildiler. Muhakkak olacak dediler. Gazeteler yazdılar. Cümle alem okudular. Daha, daha, neler yapmadılar?
Dün dündür, bu gün bu gün demeyin. Söylediklerinizi bir lokmada yutmayın. Bu millet unutur sanmayın. Yapmayın.Etmeyin.

Yine çalıyor Vilayetlik davulları. Dört bir yandan öttürüyorlar zurnaları. Her bir yerden oyun havaları. Yerinde hepsinin neşeleri.
Tutmuşlar köşeleri. Çoğumuş hepsininde nüfusları. İyi hesap edilmiş gelirleri, giderleri. Daha varımış neleri, neleri?
Arıyor gözler bizim memleketlileri. Hiçte çıkmıyor sesleri, solukları. Unuttuk mu, unutturduk mu vilayetlikleri?
Nerede Vakıfları, Dernekleri? İlk hani Şebinkarahisar olacak diyenleri? Arıyor, bulamıyor kimsenin gözleri.
Bırakın arka köşeleri. Bitmez bu hatır gönül işleri. Dile getirelim gerçekleri. Çalalım açılmaz denen kapıları.
Bulunur elbet sahip çıkacak allahın kulları. Tarihine, geçmişine, atasına, ecdadına sahip çıkanları.

Ne ünlülerimiz var bir bilseniz. Dünyaya örnek ah bir görseniz. Onlar bizim gurur abidelerimiz. Okumuşlarımız. Yazmışlarımız.
Kalesinden gürler top atsanız. Ankara'dan sesini duyarız. Kime, ne olmuş, hemen koşarız. Bir araya gelir kenetleniriz.
Ecnebiler bilseler Meryemanayı. İhmal etmezler her sene gelip görmeyi. Birde onarıp halden en iyi hale sokmayı. Hakettiğini bulmayı.
Camilerin her biri anlatır bir tarihi. Tarihi pınarlarımızda yokmuydu sahi? Her birimiz her şeyi anlatmakta bir dahi.
Tünelide oldu. Sahile doğru uzandı. Ormanları karşıladı. Envai çeşit kuşlar şakıdı. Hepside Şebinkarahisar dedi. Yerini gösterdi.
Daha ne yazsak. Daha neyi anlatsak. Nüfusa da hiç dokunmasak. Ne varımış bunda desek. Kışın eksilir, Yazın çoğalırsak. Dikkate alsak.
Yetkililer. Etkililer. Falanca falancada söyledi dediler. Vilayetlik kapıları açılır. Uyanık ilçeler tarafından kapılır.Dikkat çekilir.

Ne oylar verdiler, ne oylar. Oy verdikçe çoğalırlar. Neden acaba diye sorarlar. Vilayetliği de iade etsinler artık derler.
Metropoller şiştiler. Yaz geldikçe memlekete koştular. Bağlar bahçeler her çeşit meyveler. Dalında yemyeşil sebzeler.
Tertemiz hava. Balığın düştüğü tava. Bir yanında Kılıçkaya. Göletler sularla dolup taşmaya. Daha ne var bunları anlatmaya.
Memleketin diyorlar her yanı kaya. Olsun yinede koşarız yaya. Dizlerimizde güç varsa dayanmaya. Çıkarız tarihi kaleye.

Velhasılı memleketle bir bütünüz. Her gelip geçenin sözünü dinleriz. Her kafadan ne ses çıktığını da biliriz.
Çok şeyler söylediler. Dilden dile uzattılar. O'nu sevenler. Şebinkarahisarı dev bir insana dönüştürdüler.

Bunun sonu Nasrettin Hoca ile sona erişsin, adet yerini bulsun. Ne diyelim.

Saçlarım Sakalımdan Daha İhtiyardır da Ondan

Hoca, günün birinde berberde tıraş olurken, müşterilerden birisi;
“Hocam, maşallah, saçları ağartmışsın, lakin sakalın pek o kadar değil, neden acaba?”
deyince o da; “Beyim, bunda bir aksilik yok, saçlarım sakalımdan daha ihtiyardır da ondan.” der.

Bir bütünün parçaları. Farklı olur anlatması geçen yılları. Kimi eskir, kimi yeni kalır. Kim bilir neleri anlatır.
Anlamak isteyen anlar. Sevgisini gönlünde saklar. Kimi hatırlar sorar. Kimi hatırlatır yorar. Gönül bu neyler. Sevdiklerine sözü geçer.

Sizlerin olsun umut vadeden yıllar.

Güven Gürbüz

17 Haziran 2023

Şebinkarahisar /Ankara