Güven Gürbüz yazdı : " AĞZINDAKİ BAKLA. LAZIM OLUR SAKLA."

Güven Gürbüz Yazdı :

" AĞZINDAKİ BAKLA. LAZIM OLUR SAKLA."

"İsteriz ki iyisi olsun. Hepside bizde bulunsun.
Methi uzaktan duyulsun.Lazım olur her ne istersen.
Saklar bir kenarda tutarsan. Bulursun kolayca ararsan.
Ne demişler; 'Sakla samanı gelir zamanı"
Unutma sakın. Bulamazsan kime yakın?
Değer biçilir bulunana. Hatırlatmak zor gelir unutana.
Bu gün bana. Yarın sana.
Kime ne lazım. Önce düşünmek lazım.
Çaldıkca dersin sazım. Arkasını getirir sözüm.

Değerini bilmeli. Eski, yeni, dememeli.
Bir yerlerde değerinde tutmalı. Kenara atmamalı.
Düşünmeye gerek yok. Aklına geldikçe çok.
Güvenme bu gün karnın tok. Yarına vardır aç kalmak.
Hep tedbir deriz. Neye sarıldıysak ona güveniriz.
Sakın ki arkasını önünü görmeyiz. Boş ver demeyiz.
Her bir hane. Yazarız defterin bir kenarına.
Okumakta sana düşer, yarın gelince aklına.
Sözümüz arayıp bulmakta. Değer verip bir kenarda tutmakta.
Değer vermediklerimiz bir yerlerden sarkmakta.

Gören göz, duyan kulak dedik.
Orayı, burayı boşa dolaşmadık.
Nasrettin hocamıza sorduk.

Kırk Yıllık Sirke

Nasreddin Hoca’nın komşularından birisi turşu kurmak ister,
fakat bakar ki evde keskin sirke yok. Hemen oğlunu çağırır;
“Oğlum, Nasreddin amcalarına git ve kırk yıllık bir keskin sirke al gel.” der.
Babasından emri alan çocuk, Hoca’nın kapısını çalıp;
“Hoca amca, babam turşu kuruyordu, evde sirke kalmamış;
bana, ‘Hoca amcanlardan kırk yıllık sirke al gel’ dedi.” der.
Hoca şöyle bir sakalını sıvazlar ve çocuğa dönerek;
“Babana selam söyle, kırk yıllık sirkeyi veremem,
eğer her gelene verseydim, evde hiç kırk yıllık sirke kalır mıydı?” der.

Döner dolaşır hayat. Her gün değişir taşıdığımız surat.
Farklı, farklı, her bir sıfat.
Önemi anlaşılır işin düşünce.
Düşünmekten her gün kafan şişince. Olmasın sonra işkence.
Bu günün yarını var. Her arayanın aradığı bir kapı var.
Kimi tokmağını arar. Kimi kapı, kapı, gezer.
Her bir yerde bırakırız bir eser. Esere de rüzgar eser.
Yıkılır surlar. Tarihe yenik düşer.
Tarihten, tarihe, her anlatılan.
Çok yoktur bakılınca yazılıp, çizilen. Örnek ararsan bulmak senden.

Her sözümüze bir kani. Olamaz ki demeyin bu kadarda yani.
Ucu başı belli olup yazmalı.
Biz söyledik sözümüz söz üstüne.
Barıştıralım gelin dargını küsküne. Aramayın laf, laf, üstüne.
Deriz kıymet değer verdik. Öylemi aradık değerliyi bulduk?
Hadi oradan dedik. Değerliyi yoksa yoldamı unuttuk?
Bilen bildi. Olmaz dedi. Turşuyu yaptı yarına vurdu.
Kim ki şanslı arayıp buldu.
Sirkeden öte marifet turşuda. Sende yoksa zor bulursun komşuda.
Vur turşuyu sende. Bu günden yarına hazır olda.

Kalın sağlıcakla. Aranız iyi olsun soğukla, sıcakla.
Bağ kuralım dünle, yarınla. Lazım olur bir kula.
Yaradana sığındık. Ne bulduysak onunla yetindik.
Biz yazdık, biz söyledik. Kendimizden bildik.
Sıra, sıra okunsun yazılarımız. Bizlerden de geleceğe mirasımız.
Varolsun Yeni Şebinkarahisar gazetemiz.
Baskı, baskı yaptılar. Her bir köşede okuttular.
Daha ne isteriz, okuyucuyla buluşturdular.
Güleriz geçeriz. Bazende oturur düşünürüz.
Bizler ne çok şeyler biliriz. bilirizde bilmeyiz.

Güven Gürbüz

07 Kasım 2023

Şebinkarahisar / Ankara"