Güven Gürbüz Yazdı: " Kimler şaşarmış? Hala anlaşılamamış. "

Güven Gürbüz Yazdı :

 " Kimler şaşarmış? Hala anlaşılamamış. "

" Yola çıkanın hali belli olmaz. Uzayası varsa, çeksen kısalmaz.
Düşene, kalkana. Uçana, kaçana. Aşina olduk çaktırmadan işini yapana.
Salt bizmiyiz düşünür, taşınır? Görür elbet cümle alemce bilinir.
Neler oluyor şaşılır. Düşünür, taşınır. Sorunlar acaba nasıl aşılır?
Emanet ederiz hepimiz bir bilene. El elden kimbilir neler dilene?
Biz biz olalım. Kulak asmayalım. Yinede her kulaktan kulağa söylenene.
Bu gün burada gördüğümüz.Yarın neyi buluruz? El değer değiştirilir yerimiz.
Ararız, tararız acep nerede buluruz? Bizler mi? Dünkü yediğimizi unuturuz.

Gezdik gördük cihanı alemi. Nerelerde bulduk daha dün buralarda gezeni?
'Nerelere de uzatmışlar' dedik ellerini. Rüzgarda savrulan eteklerini.
Benim ki yakışmaz demişler. Neler yapmışlar? O'köşeden alıp bu köşeye koymuşlar.
Garip insanoğlu bir başına, bir başına garip. Şekiller değişmiş olmuş acayip.
Haysiyet onur kime yakışır? Hiç bir şey anlamamış.Gözgöze gelince nasılda bakışır.
Yalanlar, dolanlar, sözlerine karışır. Masumiyet derler adına itişir, kakışır.
Anlamayana anlatmak dağa taşa. Taş yarılır da toprak olur dökülürde başa.
Söz geçmez yere bakan göz ile kaşa. Hoca Nasrettin'de bu işe şaşa.
Meğersem nelerde geliyormuş başa. Bilemedik değişim karışıyormuş işe.

Eşeğin Başı Değişmiş

Hoca eşeğini bir ağaca bağladıktan sonra şöyle bir gezmek ister.
Gezer tozar, ziyaretlerini yapar gelir ki ne görsün, eşeğinin yuları çalınmış.
Duruma çok üzülen Hoca pazarda dolaşırken bir taraftan da eşeklerin başındaki yularları kontrol eder.
Tam bu sırada bir bakar ki eşeğin birinin kafasında kendi eşeğinin yuları. . .
Doğruca eşeğin yanına varan Nasreddin Hoca eşek sahibinin duyacağı bir ses tonuyla;
“Yahu, yular bizim eşeğin yularına benziyor, fakat eşeğin başı değişmiş!” deyiverir.

Değiştirdiler huyu husu. Gideriz yolumuzda kuzu, kuzu.
Eksik etmeyiz davulumuzu zurnamızı. Horanda bulur meydan bizi.
Birlikte yaparız düğünümüzü. Kaçırmayız üç vakit yemeğimizi.
Nerede yaşarsak,birbirimizide bulursak. Orada kurarız derneğimizi.
Toplanır cümle alem. Her elde vardır bir kitap kalem.
Bilmem acaba ne söylesem? Bilemeden nelerden de bahsetsem?
İrkilir kimi bakar etrafa. Sorarlar; 'meylin hangi tarafa.
' O'nu alalım derler bu rafa. Soralım bir de sarrafa.
Altın gibi değerli kılınır. Vitrin bulunur dizilir.
Acaba kimin içindir? Karıştırma işi.. hepsi bizim içindir.

Biz bilemedik dünya eğriymiş. Neresini doğrultsak oradan kaçarmış.
Kimler şaşarmış? Hala anlaşılamamış. İpin ucu baştan kaçırılmış.
Hepimiz bir olur alışırız. Kimseyi bulamazsak birbirimizle yarışırız.
Başkalarına hiç benzemeyiz. Sevdalarımızı kendimize yakıştırırız.
Makam mı dersin tut kaçırma. Mevki mi hiç şaşırma.Yolunu karıştırma.
Koltuğa sarıl kaptırma. Orası olmazsa şurayı da kaçırma.Gelde inanma.
Çok söyledik hepimize. Anladık ki koşarız neresi gelirse işimize.
Hesaba katmayız takılanı peşimize. çekilmeyide biliriz köşemize.
Okşarlar, severler başımızı. Baş tacı yaparlar iyi yaparsak işimizi.
Ama asla bozdurtmayalım dürüstlüğümüzü.Tanırız çoğumuz birbirimizi.

Biz dedik. Odunu, kömüre kattık. Sobamızı aldık nerelere kurduk?
Ateşini biz yaktık. Halılar,kilimler serdik. Üşüyenleri ısıttık.
Yaz gelince unuttular. Denizlere, göllere, havuzlara, koştular.
Yaz da geçecek, güz de gelecek demeyecekler. Kimi, nerden, diyecekler.
Döner değirmen misali zaman.Fayda etmeyecek unutulan. Duymasın el aman.
Bu ne heyelan? Aşağıdan, yukarıdan.Acıyacak zannetme seni senden çalan.
Kimi akar gider bir yandan. Kimi tutamaz o yandan. Zaman, bu ne zaman?
Her işin başı ilk baştan. Balık kokmasın baştan. Anlar iyi anlayan.

20 Şubat 2024

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara "