Güven Gürbüz Yazdı : Aynı bağın tadı Biri de bir bini de

Güven Gürbüz Yazdı

AYNI BAĞIN TADI BİRİ DE BİR BİNİ DE

Ham meyve dalında.Tadı gelir olgunlaştığında. Tartmaz dalıda nihayetinde. Dayanamaz yere düşer sonunda.
Marifeti sorun kimde ? Elbet bakanında. El emeği, göz nurunu dökeninde. Zamanında sulayıp büyüteninde.
Bakarsan işte bağda. Bakmazsan derler dağda. İlgi alaka olmalı her zamanda. Emeğinin karşılığı meyvasında.
En güzel yemişler çiçek açar ne zamanda? Baharda. Meyvesi yaz ayında. İnsanoğlu hep yanında.Keyfide yerinde.
Her bir tadlar. Ayrı, ayrı, her biri yetişsede dallarında. Tadı aynıdır hepsinde. Marifet yetiştiricisinde.

Doğdu. Yaşadı. Öldü. O'da bir allahın kuluydu. Meyve ağacının dalında neler buldu? Olgunluğu onda gördü.
Hey gidi insanoğlu yaradan ne verdi? Ağaç dallarında nice meyveler sundu. Kıymetini bilene neler sordu?
Dikilir tohum idi. Ekildi toprağa fidan oldu. Sulandı boy attı. Ağaç oldu kök saldı. Meyvalarla doldu taştı.
Her canlı aleminde. Yaradan bilir ne sırlar kendinde. İbreti alem, alması sende. Yaratan anlatmış kitabında.
Doyarsa yeter bilmesi sende. Aç gözlülük koşmasın en önde. Her birininin tadı yerinde. Çünkü hepsi aynı bağda.

Birinin de Bininin de Tadı Aynı Değil mi?

Hoca günün birinde Akşehir’deki bağına üzüm kesmeye gider.
Kestiği üzümleri bir sepete doldurduktan sonra eşeğine binerek evinin yolunu tutar.
Bağ dönüşü karşılaştığı mahallenin çocukları Hoca’nın eşeğinin başını tutarlar;
“Hocam üzüm, Hocam üzüm…” demeye başlarlar. Hoca üzümü vermeden geçmenin mümkün olmadığını
anlayınca sepetten çıkardığı bir salkım üzümü çocuklar arasında paylaştırır.
Çocuklar dağıtılan üzümü az bulurlar. İçlerinden biri;
“Hocam, bu ne, bu kadar çocuğa bir salkım üzüm yeter mi?” der.
Hoca daha fazla vermek istemez ama çocukları da kırmak istemez;
“İyi de çocuklar, bunların hepsi aynı bağın üzümü.
Birinin de bininin de tadı aynı değil mi?”deyiverir.

Yaşamı anlatmakla geçer her bir günümüz. Nice ahlarla, vahlarla biter ömrümüz. Zamanında görse deriz gözümüz.
Biri diğerini tutmazsa sözümüz? Ne tarafa dönse deriz arkamız, önümüz. Hiç bitmez gece, gündüz, istememiz.
Sorarız birbirimize biz kimiz? Allahın yarattığı birer fani kullarız. Akıldan başka ne var en önemli sermayemiz?
Yaşarken ne çok bilgiler bilmeliyiz? Her bilgiyi okuyarak öğrenmeliyiz. Nesillerimizle hep yarınlara taşımalıyız.
Marifet bağda. Arama dağ başında. Gücün varsa, dağda kur bağını da, bostanını da. Her hikmet başlar önce akılda.

Geleceğe en güzel örnek. Yetiştirmekle en güzel emek. Sabırla, selamete ermek.Bir halı gibi dokumak, ilmek, ilmek.
Bağda yetişen üzüme bak salkım saçak.Gel de bunu kim toplayacak? Bir elin uzanacak. Bir elin tutacak.Sepete dolacak.
Bak şimdi kimler görecek? Çoluk, çocuk, üşüşecek. Tadını kimler merak etmeyecek? Göz hakkıdır elbet ki verilecek.
Kimi az bulacak. Kimi tadına doymayacak. Kimi daha çok isteyecek. Kimse kimseyi kırmayacak. Hele çocuksa bir duracak.
Biz yazdık kim okuyacak? Misali kendinde kim bulacak? Meyve bahane diyecek. Her kim ki hakikati önce kendinde bulacak.

 

09 Ekim 2024

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara