Güven Gürbüz Yazdı : Olacaktı olmadan, olan oldu bilmeden

Güven Gürbüz Yazdı :

Olacaktı olmadan, Olan oldu bilmeden.

Düşeriz yollara. Bilir, bilmez olur bakınca hallere. İnsanoğludur ne günler göre.
Yol dar gelir huysuzlara. Yaratır ummadığın yerde bir manzara. Gelmeyin ha nazara.
Aldırmayayım dersin zıplamalara. Zıplamalar düşürür en sonunda ummadığın yerlere.
Düşer düşmezlere. Anlat anlatabilirsen gören gözlere. Sığınmak kolaydır mazaretlere.
Eşe, dosta, bahane oluvere. Düşmemektir gayesi dillere. Düşerek inivermeler deyivere.

Örteriz üstünü küçük kusur. Kim ki üzerinde durur. Her akan su yolunu elbet bulur.
Ters gider bazen işler. Örgüyü örmez olur şişler. El ne yapsın, kafada biter işler.
Görür kimi nerede kimler? Ortaya çıkıverir gülünecek haller. Anlatana düşer izahatlar.
Arzuhale şahitler. Her birine anlam verir, vermezler. Belli olur istenmedik durumlar.
Hoca Nasrettine denk gelmeler. Çok konuşulur bilip bilmeler. Bakalım neler söyler?

Ben Zaten İnecektim

Günün birinde Hoca Efendi pazara gitmek için eşeğine biner ve yola koyulur.
Bir süre gittikten sonra eşek huysuzlanır ve ardından hoplayıp zıplamaya başlar.
Derken Nasreddin Hoca da eşekten düşüverir.
Düşer düşmesine de çevresine toplanan çocuklar toplu hâlde bağırmaya başlarlar:
“Nasreddin Hoca eşekten düştü, Nasreddin Hoca eşekten düştü.”
Hoca, şöyle bir sağına soluna baktıktan sonra büyüklerden kimselerin olmadığını
görünce eşe dosta rezil olmamak için;
“Çocuklar, eşekten düşmedim, ben zaten eşekten inecektim.” deyiverir.

Dağbaşında vardır nice, nice, kayalar. Hangi biri fırtınaya, sele, nasıl dayanalar?
'Büyük dağın karı büyük olur' derler. Rüzgar eser. Dolu vurur. Ne bahçe, ne bağ kalır.
Kimi yürür, kimi koşar. Kimi bineğinden düşer. Kiminin yürümekten hep ayağı şişer.
Düz ovada kimi şaşar. Kimi köşe, bucak, kaçar. Kimseyi tanımayanlar. Naçar da kalırlar.
Dünya halleridir hep bunlar. Vakitleri doldurur sorup, sormalar. Hep böyle oyalar.

Örtmek değildir üstünü karın. Erir gider, yakın olur etkisi sıcağın. Akar suların.
En güzel sözler. Tebessümle başlar. Boş salondaki alkışlar. Sessizliği anlatırlar.
O'nu duyacak kulaklar. Sukuneti kendinde bulurlar. Açıldıkça açılır nerelere yollar?
En güzel duygular. Çocuklukta başlar. Her gün hayaller o'nu besler. Yumulur gözler.
Yarınlar ne çok şeyler bekler. İyi düşünenler. Hep iyi bulurlar. Yok olur karanlıklar.

29 Ekim 2024

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara