Güven Gürbüz Yazdı : Kimi olur dilekle Kimi görür merakla

Güven Gürbüz Yazdı :

Kimi olur dilekle Kimi görür merakla

Bilinmeli önemi temkin ile tedbirin. Tedbir ile temkin iş bilenin. Nereleredir bu koşmaların? Bu ne acele vehimin?
Bilinir elbet umumi erkin. Yerindeyse eğer seninde gücün, kuvvetin. Niye düşünesin? Tereddüte mahal olsun?
Her nerede bak önün, ardın. Bilemezsen tez elden şimdi yandın. Bu gün var dersin.Yarın yerinde bulamazsın?
Efendim dedikleri ne olsun? Dayın olsun. Arkan olsun. Sırt olsun. Olmazsa ya dersin? Aklınla dalgamı geçersin?
Efendim, efendim, neylersin? Aklına sor önce söylesin. Düşününce bilirsin. Ağa da sensin. Efendi de sensin.

Kişi bilir derler kendi halini. lakin gideremezse ya endişesini. Bulamaz ustasını. Düşünür çırağını.
Şaşırır gören aceminin cesaretini. Kafasından atar düşüncenin esaretini. Düşün önce bul der kendini.
Açtı hayaller yelpazesini. Kendine çevirdi rüzgarın esintisini. Hesaba katarsa ya birde üşütmesini.
Dikti havaya kulaklarını. Kolaçan etti çevresini. Korkuda duyulan ecelin sesini. Yokladı ensesini.
Hatırladı Hoca Nasrettinin fıkrasını. Bırak dedi her düşündüğünün sanmasını. Rahatlattı içini.

Ben de Birisini Tıraş Ediyorlar Sanmıştım

Nasreddin Hoca tıraş olmak için berber koltuğuna oturduğunda ustanın olmadığını anlar,
fakat iş işten de geçmiştir. Çünkü berber çırağı çoktan Hoca’yı tıraş etmeye başlamıştır bile.
Berber çırağının hareketleri, aletleri kullanmadaki beceriksizliği artınca Hoca’nın da keyfi kaçar.
Tam bu sırada komşu dükkândan garip garip sesler gelmez mi? Sanki orda bir öküz böğürüyor.
Hoca, berberi biraz oyalamak için; “Bu ses nedir?” deyince berber çırağı;
“Önemli bir şey değil, komşumuz nalbanttır; herhâlde öküze nal çakıyor.” der.
Bu sözleri işiten Hoca rahatlar; “Oh, çok şükür, ben de birisini tıraş ediyorlar sanmıştım.” der.

Kendine geçmez filin dişi. Hortumu görür derler her bir işi? Cüssesinde duruşu. Yıkar devirir vuruşu.
Düşününce şöyle bir er kişi. Fili hizaya getirmek akıl işi. İyi ise her bakışı. Filinde vardır diz çöküşü.
Karıncanın yürüyüşü. Bir başkadır tırmanışı. Yerin altını eşişi. Yorulmak bilmez gidişi.Çalışmaktır işi.
Önünü, ardını, görmez kimi şaşı. Her tarafa oynar durmaz kaşı. Görünce yağmuru, yağışı. Değişir yalvarışı.
Cüssede değil marifet işi. Çalışmakta nihayet buluşu. Nedir o zaman endişesi? Düşündüren karşıdaki kişi.

Endişe ile olmaz temkin. Temkinli olmakla geleceğin. Attığın her adımın. Yarına kalacak izin. O'da senin.
Düşünce gayesi nedir zamanın. Kolayca akmasıdır her anın. Penceresinden bakmak gibidir evin. Görmelisin.
Dışarıda gece, gündüzün. Bazen sevinç, bazen hüzün. Önemi çoktur bu günün. O'nu da bekleyen var bir yarın.
Tezi yok bu günden yarının. Yarının beklediği bu günün. Devam demelisin.Yarını olmaz hep arkasına bakanın.
Acele giden derler ecele. Hayır değilse bir gece bekle. Kimi olur dilekle. Kimi görür merakla. Unutma

Güven Gürbüz 03 Kasım 2024
Şebinkarahisar / Ankara