Güven Gürbüz Yazdı: Merakla bakanlar vakti unutanlar

Güven Gürbüz Yazdı :

MERAKLA BAKANLAR VAKTİ UNUTANLAR

Beklentiler merakın tetikleyicisi. Merakla beklenen en etkileyicisi. En önemlisi gece, gündüz, dememesi.
Sonucunun bilinmemesi. Bekledikçe yenilerini de eklemesi. Çoğalması. Büyümesi. Bir balon gibi şişip kalması.
İnsanın en çok sevdiği mutluluk habercisi. O'da kimmiş? Neyin nesi? Havada kanat çırpan kuşun çıkardığı sesi.
Bir o'yana, bir bu yana, dağılması. Merakın bilinmeyen noktası. Hiç aklına gelmeyecek kişilerin de senaryo yazması.
Ne diyelim bundan ötesi. Merak ile beklemesi. Sonucu yakın ise eşe dosta güvenmesi. Telaşeye de mahal vermemesi.

Geçmişten günümüze değişiyor şartlar. Daha düne bakanlar. Yaşayıp görenler. Bir de bakmışsınız kendi haline gülerler.
Keşkelerle başlayan sözler. Pişmanlıklarla alır başını giderler. Derinden düşünceler. Acelecilikleri de ortaya koyar.
Birbirimizde aradığımız en güzel taraflar. Olmasın asık suratlar. Birbirini anlasın anlaması gerekenler. Gün gelir, geçer.
Mevsimler birbirini kovalar. En güzel yıllar bir masal gibi anlatılırlar. Kiminin bakmazları. Kiminin aldırmazlıkları.
Beklentilerimiz geleceğimizdeler. Endişemiz kaygılarımızdalar. Ne olacak? diye sormalarımızdalar. Yarınlarımızdalar.

Bizim Akşehir’de Araba Tekerine Bile Bakmazlar

Nasreddin Hoca bir Ramazan ayının yaklaştığı günlerde doğduğu Sivrihisar’daki yakınlarını ziyarete gider.
Şehrin girişine vardığında bir de ne görsün, herkes toplanmış gökyüzünde Ramazan ayı doğacak mı, doğmayacak mı, ona bakıyor.
Hoca dayanamayıp; “Hayırdır, neye bakıyorsunuz?” deyince, halk toplu hâlde;“Ramazan ayına bakıyoruz.” der.
Bunun üzerine Nasreddin Hoca; “Yahu hemşerilerim, bizim Akşehir’de bunun araba tekeri gibi olanına bile bakmazlar,
siz incecik ayı göreceğiz diye vaktinizi boşa harcıyorsunuz!” der ve yoluna devam eder.

Her yazıda bir giriş. Hoca Nasrettin fıkrasına varış. Ne güzelde anlatmış. Kim, nerede, neye, nasıl, bakarmış? Acaba nedenmiş?
İçimizdeki arayış. Merakla bekleyiş. Kiminin ki hüsranla bitmiş. Kiminin ki bir türlü bitmemiş. Sormuşlar acep ne iş?
Bildikçe bilgilenmekte her iş. Her bir toprağı işlemekse karış, karış. Sulayıp bakmakta her gün yetiştirmekte elbet bir iş.
Her yeni bir güne mutlu bakış. Akşamdan sabaha neler değişmiş? Kimler merak etmiş? Kimi yetişmiş,görmüş? Kimin de bekleyiş?
Nefes alıp vermekte yaşayış. Sağlıkta bir arayış. Mutlulukta bir kavrayış. Azimle, sebatla, her bekleyiş. Her güne bir gülüş.

Gelecek durmadan geliyor. Kapıdan, bacadan, evimize giriyor. Güneş bir başka doğuyor. Gün, güne, bir bilsen nelerle uyanıyor?
Nesiller nesilden nesile çoğalıyor. Hücrelerimizse ölüyor. İnsan da tükeniyor. Meraksa bitmiyor. Beklentiler yorgun düşürüyor.
Ömrün son çeyreğinde son bir çiçek açıyor. Gönül penceresinden eğilip zar, zor, suluyor. Perdeleri çekme diyor gündüz olmuyor.
Hangi bahardı bilmem nasıl anlatsam diyor. En güzel giyeceklerimdi beni seyrediyor. Çoçuklar yollardan bakıyor. El sallıyor.
Merakla bakılıyor. Sonra sokaklarda boşalıyor. İçin mi kararıyor? Yoksa aydınlanıyor? Kimseler neden bakmıyor? Neler oluyor?

Güven Gürbüz
06 Ekim 2024
Şebinkarahisar / Ankara